Dil ve Dilin Farklı Boyutlarda İncelenmesi – 1. Bölüm

2021-02-01T03:33:50+03:00Yazar: |Kategoriler: Dil ve Dilin Farklı Boyutlarda İncelenmesi, Konuşma Metinleri|Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , , |

Dilde İmgesel ve Simgesel Alan Ayrımı Muhyiddin İbnü'l-Arabî'de Dil ve Anlam Bağlamı Dil-Düşünce-Kültür Üçlemesi Evrensel ile Evrenselci Tutumların Arasındaki Fark Pozitif Bilim, Olumlu Bilim Demek Değildir Aydınlanma Kavramı Doğru Anlaşılıyor mu? Akıl Bir Mekanizmadır, Değer Üretmez Süreçsiz Sonuçlar Anlamsızdır Bir Türk Akademisyenden Gelen Eleştiri Dil Emperyalizmiyle Yön Alan Toplumsal Akıl Evrenselcilik ile Değil Evrensel ile Büyümek Doğu Medeniyetini İçermeyen Üniversite! Humanity Gerçekten Evrensel Bir Kavram mıdır? Atatürk Neden "Truva'nın İntikamını Aldık" Demiştir Batılı Üniversitelerin İbn-i Arabî'yi Anlama Çabası Pozitivizmle Gelen Konformizm ve Robot İnsan [...]

“Görünüş Öz İçin Özseldir”: İmgesiz Olandan Somuta

2020-10-26T01:11:40+03:00Yazar: |Kategoriler: Konuşma Metinleri|Etiketler: , , , , , , , , , , |

Hegel'in Kavramlarının Tasavvufî Karşılıkları "Tin, saf düşünce ile salt dışsal duyusal ve gelip geçici olan şeyler arasındaki doğa ve sonlu gerçeklik ile sonsuz kavramsal düşünme özgürlüğü arasındaki ilk uzlaştırıcı orta terim olarak kendisinden güzel sanat eserleri yaratır." Hegel Georg Wilhelm Friedrich Hegel Sonlu ile sonsuz ancak fiilde realite haline gelir, kavramlaşır: Sonsuz düşüncenin sonlu eşya üzerindeki edimleri ki tevhid dediğimiz budur. Sonlu ve sonsuz arasındaki uzlaştırıcı ilk orta terim sanat eserleridir: görünüşün bizzat kendisi. Immanuel Kant, görünüşlerin özleri yansıtmadığını söyler. Özler bilinemez, bilinenler ancak görünüşlerdir; eş deyişle yalnızca fenomenleri bilir, numenleri bilemeyiz. Numen ile fenomen arasına uçurum koymuşlar. [...]

Karşılaştırmalı Doğu ve Batı Estetiği – 10. Bölüm

2020-10-07T18:33:54+03:00Yazar: |Kategoriler: Karşılaştırmalı Doğu ve Batı Estetiği, Konuşma Metinleri|Etiketler: , , , , , , , , , |

Estetik Algı ile Estetik Yargı Arasındaki Fark Akıl-Zekâ Farkı ve Dehâ Olarak Sanatçı Dionysos ve Apollon Üzerinden Bir Sanat Okuması Estetik Algı ile Estetik Yargı Arasındaki Fark Estetik algı bir şey, estetik yargı başka bir şey. Estetik algı, tamamen sanatın kendine ait bir şeydir, yaşamsaldır, ama bilim değildir. Bilim olabilmesi için estetik yargıya yani felsefeye başvurmak gerekir. O nesne, onun insan üzerindeki etkisi, içerdiği değerleri, toplumsal koşulları, tarihsel konumu ve zamanın ruhu ile bir bütün olarak anlaşıldığında ve ruhsal bir etki yarattığında, bu "ruhsal etki" asıl tırnak içinde gösterilecek olan şeydir. [...]

Akıl Mertebeleri

2020-10-19T19:41:59+03:00Yazar: |Kategoriler: Konuşma Metinleri|Etiketler: , , , , , |

1) Akl-ı Meaş Maişet aklı, günlük maaş aldığın çalışmalar, çıkar aklı, bedeni koruyan akıl, bedenin ihtiyaçlarını gideren akıl. Bu aklın ilkesi beslenmek, korunmak, üremektir. Maddidir, duyusal bilincin hizmetindedir, burada değer olmaz. "Akıl mekanizmadır, mekanizma değer üretmez" dediğimiz bu akıldır. 2) Akl-ı Mead Gayiî akıl, ereksel akıl, ahiret aklı. Nihayetine hizmet eder; amaç, erek, gaye. "Gaye" daima nihaîdir, finaldir ve tektir, çoğul olduğu zaman araçlardır. Gaye çok olmaz, çokluk araçlardadır, tüm araçlar bütünlenip tekliğe ulaşır. O zaman gayiî akıl yaşamın gayesine yönelik akıldır, yoksa ara amaçlar hiçbir şey ifade etmez. Manevidir. Mısırlılar "Maat" diye söylerler, tanrı ismidir. Maat tanrısı adalet [...]

Bilincin Bilinçli Kullanılmasının Önündeki Önemli Engel: Bilim Dini

2020-07-04T03:12:52+03:00Yazar: |Kategoriler: Einstein'ın Nesnel İlişkinlik Kuramı, Konuşma Metinleri|Etiketler: , , , , , , , , , , , , |

Fizik Teorilerinden Hareketle Felsefe Yapmak Bilimde Kesinlik Var mıdır? Aydınlanma Toplumdan Bireye Doğru Bir Akış mıdır? Bilinci Örgütleyen Alışkanlıkların Değiştirilmesi Bilimsel Din Dogmasıyla Yüzleşmek İnan ile İnanç Farkı Hegel’in Çözüme Kavuşturduğu Düşünce Çıkmazı Kullanımlarındaki Farklar Temelinde Bazı Akıl Tipleri Bilincin Tasarımsal Kullanımı Aklın Kullanımı Değildir Fizik Teorilerinden Hareketle Felsefe Yapmak Eşsüreliliğin göreliliğini, uzunluğun kısalmasını, kütlenin hız ile artmasını, doğadaki olası en büyük hızı, kütle ve enerjinin eşdeğerliliğini konuşacağız. Bunlar, öznel ilişkinlik kuramının –Newton fiziğinden ayrım olarak– en önemli farklılıkları getiren; var olanı anlamamızı, değerlendirmemizi etkileyerek [...]

Dogmatik Bilimsel Tutum

2020-07-04T23:05:04+03:00Yazar: |Kategoriler: Einstein'ın Nesnel İlişkinlik Kuramı, Konuşma Metinleri|Etiketler: , , , , , , , , , , , , |

İpotek Altındaki Akıl Bir Din Olarak Bilim Yaratıcılık Tıkandı, İletişim Çağı “Bilgi”ye Değil “Veri”ye Ulaştığımız Çağ Aydın ile Entelektüel Farkı Beyin de Acıkır Dönemin Fiziği Dönemin Bilinç Biçimlerini Etkiler İlişkinlik Kuramı Aracılığıyla Bilinç Tipimizin Sorgulanması Referans Dizgesi Nedir? Einstein, Freud, Marx Bilincin Yeniden Yapılanmasında Süreç Olgusunu Kavramanın Önemi Eşsüreliliğin Göreliliğini Kavramanın Zorluğu İpotek Altındaki Akıl İç süreçlerin anlaşılması, toplumsal yaşamda karşılaştığımız en önemli hususlardan biridir. Günlük yaşamımızda kendimizden bazı şeyleri isteriz: “Keşke şöyle yapmasaydım!” Öyle yapmamak elimizde mi? İstedik de başarabildik mi? Yapabilir [...]

Uygarlıkta Akıl, Vicdan ve Cesaret

2020-07-22T03:04:02+03:00Yazar: |Kategoriler: Yazılar|Etiketler: , , , , , , , , , |

Dünyada ortaya çıkan iki temel dünya görüşü, iki temel dil vardır: biri Sanskrit temelli Doğu uygarlığının, diğeri Antik Mısır temelli Batı uygarlığının dili. Bunların çeşitlenmeleri kendi içindedir. Hint-Avrupa dilleri terimi hem İskender’in seferlerinden, İpek Yolu’ndan dolayı iki uygarlık arasındaki ilişkiyi hem de bunların birbirlerinden farklılıklarını gösterir. Mısır’da Hermetik-ezoterik, kapalı, sadece inisiyasyon yoluyla bilgiyi, tutumu, hâli, deneyimleri taliplerine, öğrencilerine açan ama kendi dışına kapatan bir sistem vardı. Buradan ya oradaki gücün zayıflaması ve göçlerin ortaya çıkması ya da belki belirli bir yetkinliğe gelmeleri nedeniyle dünyayı irşat etmek üzere gönderilmiş insanlar olduğunu düşünebiliriz. Her ikisi de bize bir olguyu açıklar. Mısır [...]

Felsefe

2020-07-22T02:58:17+03:00Yazar: |Kategoriler: Yazılar|Etiketler: , , , , , , , , |

Platon’dan günümüze insanı felsefe yapmaya yönelten şey, onun kendisini bir aradurum içerisinde görmüş olmasıdır. İnsan kendisini çevreleyen doğa ile kendisini aşan sonsuzluk (Tanrı) arasında kalmıştır. İnsanın bu arada kalmışlığı, Platon ve Aristoteles’ten beri hep bir şaşkınlık ve merak konusu olmuştur. Bu merak, nesne, olgu, olay ve evren bilmecesi karşısında olduğu kadar, insanın kendi iç dünyası için de duyulmuştur. Felsefe tarihini oluşturan olumlu olumsuz tüm çözüm denemeleri, hep bu arada kalmışlığı kavramaya yöneliktir. Bu temel durumdan hareketle pek çok felsefi sav ileri sürülmüş ve çeşitli düşünce disiplinleri oluşmuştur. Felsefe, insan kültürünün kökenlerinde yer alan ve onunla birlikte ortaya çıkmış bir [...]

Go to Top