Ana Sayfa/Tag: ekin

İnsan Üç Kez Doğar

2020-07-02T00:54:47+03:00Yazar: |Kategoriler: Yazılar|Etiketler: , , , , , , , |

Birinci doğum “ekin ortamı”yla kuşatılmıştır. İkinci doğum “eğitim”e doğmaktır; insan pedagojik, psikolojik ve bilimsel yöntemlerle biçimlendirilir. Üçüncü doğum, “insanın kendisinden doğmasıdır” ki bu da insanın kendi yaşamına kendi özgür istenciyle biçim vermesidir. İnsan dünyaya geldiğinde, genetik özellik, yetenek ve doğal eğilimlerinden başka bir şeyi yoktur. Hangi ekinsel çevreye doğduysa, onun referanslarıyla biçimlenmeye başlar. Anne babasını, ırkını, dinini, coğrafyasını, tarihini, kısaca ekinini seçemez. Kendisine özenle ve sevgiyle sunulan aile ekini, her karşı koyuşunda cezayla sınırlanır; böylece, insan yaşamının bu en savunmasız ve korunmaya gereksinim duyduğu ilk yıllarında baş eğmeye, yetkeye bağlanmaya zorlanır. Giydirilen bu ekinsel kimlik toplumsal çevre içinde sürekli [...]

Ekinsel Biçem ve Aydınlanma Sorunu

2020-07-22T02:45:17+03:00Yazar: |Kategoriler: Yazılar|Etiketler: , , , , , , , , , , , , , , , , , |

Ekin, insanın doğa ve toplum ilişkilerindeki üretimlerinin toplamı ve onları kullanma ve nesilden nesile aktarma biçimidir. Ekin, bir toplumun ortak umutlarını, hedeflerini ve geleceğe bakışını da gösterir. Ekinin, insan topluluklarına ortak kimlik kazandırması, toplum oluşturma özelliği, tarihsel süreçte nesilleri birbirine bağlayarak toplumların belleği ve kimlik sürekliliğini sağlaması, toplumların var olabilmesi bağlamında yaşamsal önem taşır. Ekin, insan yaşamına, “ekip biçme” bağlamında, insan topluluklarının toprağı işlemesiyle girmiştir. Bu bir “üretim süreci”dir; doğanın karşısında diğer dirimli varlıklar gibi “edilgin konum”da bulunan insanın kendini aşmasıdır. Kendi yaşamını biçimlendirmeyi eline aldığı bu aşamada, insan, artık kendisini doğa varlığı olma yanında ekinsel varlık olarak üretmeye [...]

Ekin Sorunu

2020-07-22T02:47:16+03:00Yazar: |Kategoriler: Yazılar|Etiketler: , , , , , |

Sorunları çözmek onları anlamakla olanaklıdır. Ekin, yaşam biçimlerini ve ilişkilerini kapsayan bir olgudur. Doğa verilerini duygu, düşünce ve eylemiyle değiştirip dönüştürerek insan kendine ekinsel bir dünya kurar. Ekin nesneleri, doğal özleri ve biçimlerine katılan insansal öz ve beti ile yepyeni bir varoluş kazanırlar. İnsan elinin değdiği her nesne ondan bir iz taşır. Bu nedenle, her ekin nesnesi tinsel bir yansıtıcı, bir ayna gibidir; onda cisimleşmiş imgelem, düşünce ve amaç onu olduğundan başka bir varlık yapar. Ekinin en belirgin özelliği “bir arada yaşama”dır; törel bir “antlaşma”, gelenek ve görenekle birbirine “perçinlenme”dir. Ekin bir yaşama sanatı olarak da tanımlanabilir. Yeryüzündeki her [...]