İnsan Üç Kez Doğar
Birinci doğum “ekin ortamı”yla kuşatılmıştır. İkinci doğum “eğitim”e doğmaktır; insan pedagojik, psikolojik ve bilimsel yöntemlerle biçimlendirilir. Üçüncü doğum, “insanın kendisinden doğmasıdır” ki bu da insanın kendi yaşamına kendi özgür istenciyle biçim vermesidir. İnsan dünyaya geldiğinde, genetik özellik, yetenek ve doğal eğilimlerinden başka bir şeyi yoktur. Hangi ekinsel çevreye doğduysa, onun referanslarıyla biçimlenmeye başlar. Anne babasını, ırkını, dinini, coğrafyasını, tarihini, kısaca ekinini seçemez. Kendisine özenle ve sevgiyle sunulan aile ekini, her karşı koyuşunda cezayla sınırlanır; böylece, insan yaşamının bu en savunmasız ve korunmaya gereksinim duyduğu ilk yıllarında baş eğmeye, yetkeye bağlanmaya zorlanır. Giydirilen bu ekinsel kimlik toplumsal çevre içinde sürekli [...]