Ana Sayfa/Tag: Zülkarneyn

“Hızır-İlyas” Üzerine Söyleşi

2020-07-05T01:21:26+03:00Yazar: |Kategoriler: Konuşma Metinleri|Etiketler: , , , , , , , , , |

S: Hızır’ın dinler tarihindeki yerini öğrenmek istedik sizden. MB: Eğer adını Hızır veya Hıdır diye kullanacaksak, önce Hızır kavramının köküne başvurmak, etimolojik olarak bir bakmak lâzım. Hadrâ sözünden türetilmiş Arapça temelli bir söz. Hadrâ ve Hıdır “yeşil” demek; sözcük anlamı yeşil. Ama ilgi çekicidir, dinlerin içinde, özellikle Ortadoğu’daki yani Yahudilik, Hıristiyanlık ve Müslümanlık aşamalarındaki aynı gelenek içindeki dinde –tek bir din gibi bakacak olursak– Hızır’ın çok özel, kavramsal bir yeri vardır. Yeşil, yeşillenme; bize böyle apaçık bir şey söylemiyor, ne demek bu? Bir bağlamı olmalı, bir yere oturtmalıyız. Kurân-ı Kerim’in 18. sûresinde hem İskender-ül Zülkarneyn hem de “Hızır-Musa” ilişkisiyle [...]

“Varlık ve Varoluş” Üzerine Söyleşi

2020-07-02T01:02:54+03:00Yazar: |Kategoriler: Konuşma Metinleri|Etiketler: , , , , , , , , |

S: Metin Bey, gördüğümüz âlemden, varlıktan bahseder misiniz? MB: Öncelikle gördüğümüz âlemden söz edelim isterseniz. “Gördüğümüz âlem” dendiğinde, duyularımızla tanık olduğumuz bir âlemden söz etmiş oluyoruz; eş deyişle duyumsadığımız âlemden. Bilindiği gibi, çevremizdeki nesnel ortam beş duyumuz aracılığı ile beynimize ulaşır, yani gelen uyarılar duyularımız tarafından biçimlenerek beynimize gelirler. Biz çevremizi görüyor, duyuyor, dokunuyoruz dediğimizde, duyularımızla biçimlenmiş çevreyi görüyor ve duyuyoruz demiş oluruz. Bu durum bizi şaşırtıcı bir gerçekliğe götürür: Doğada renk yoktur, yalnızca nesnelerden yansıyan ışık dalgaları vardır. Bu dalgalar, gözümüzün görme yetisiyle biçimlenerek beynimizde renk olarak algılanırlar. Buna benzer olarak, doğada ses de yoktur, yalnızca ses dalgaları [...]