Ana Sayfa/Tag: Marks

Olumsuzlama ile Hakikatin İlişkisi Bağlamında Hegel Felsefesi ve İslâm

2020-10-28T00:14:48+03:00Yazar: |Kategoriler: Konuşma Metinleri|Etiketler: , , , , , , , , |

Entelektüel ezberlerimizi sorgulayalım: Ezber 1: “Her şey değişir, değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.” Zaman ve mekân kavramları, Kant'ın dediği gibi duyarlığın yetileridir. Düşünmelerimizde sezgisel olarak, bilincimizi ancak bu iki kavramla oluşturabiliriz. Kant, bunların akıl kategorileri değil ama duyarlığın yetisi olduklarını söyler; eş deyişle sezgidirler. Bunu kavramlaştırmaya kalktığımız zaman, düşüncemizin temeli olan "temel", Batılıların ground dediği gibi bir anlamda "yer" yani mekân değildir. Uzay kavramı da zaman kavramı da potansiyel kavramlardır ve biz onları uygulamada realize ederiz. Kant, bu nedenle "sezgidir" demiştir. Haklıdır, çünkü uzay dediğimizde, o uzam değildir. Türkçedeki uzay ile uzamı karıştırmayalım. Uzam, mekânın karşılığı. Uzay, sınırsız-sonsuz bir sezgidir, [...]

Felsefe Taşı: Kaybolan Kelime

2023-01-23T20:43:13+03:00Yazar: |Kategoriler: Konuşma Metinleri|Etiketler: , , , , , , , , , , , , , |

Dünyada bir kriz yaşanıyor, biliyorsunuz. Bu kriz içinde tabii ki nesnel koşullar var. Belli bir çıkara bağlı davranışlar çeşitli ülkelerde sergileniyor, ama bunun arkasında meşruiyet zemini aramak için karşılıklı iki taraf birtakım değerleri konu ediniyor ve bu değerler üzerine birtakım çatışmaların olduğunu söylüyor. Bunun bir de geçmişi var. Yapmış olduğumuz bütün çalışmalarda aşağı yukarı net bir ayrım olarak koymasak da, koymak istemesek de, dünyada bir Doğu-Batı karşıtlığı, kültürel olarak ve uygarlık bağlamında da uzun yıllardır kamplaşmalar olduğunu, bunun çeşitli biçimlerde giderek insanların inançlarına kadar indirgendiğini ve inançlardan hareket ederek insanların birbirlerine karşı çeşitli biçimde savaşlar yaptıklarını ve yapmak istediklerini [...]

Mitos Evreni

2020-07-01T18:58:13+03:00Yazar: |Kategoriler: Konuşma Metinleri|Etiketler: , , , , , , , , , , , , , |

Antik Yunan’da Ksenofanes’in (İ.Ö. 565-470) Homeros ve Hesiodos’un tanrısal mitos anlatımlarını eleştirmesi ve yadsıması sonucunda, mitler din ve metafizikten arındırılmış ve bağımsız bir mitos öğretisi ortaya çıkmıştır. Ancak yaşamdan yansıtılarak oluşturulmuş mitoslar, bu kez yaşamdan kopuk ansal kurgular biçimini almıştır. Günümüzde psikolojide ortaya çıkan gelişmeler, insan davranışlarının arkasında simgesel (arketipal) bir altyapının etkin olduğunu ortaya çıkarttığı için, “mitos” yeniden önem kazanmıştır. Artık mitosa bir zamanlar olmuş bitmiş fantastik masallar gözüyle bakılmamakta, aksine, yaşayıp gelen ve halen yaşamakta olan, insan davranışlarını etkileyen ve yaşamın anlamlandırılmasında etkinliği olan bir öğe gözüyle bakılmaktadır. Mitlerin yapısını ve işlevini anlamak, insan düşüncesinin oluşmasına ışık [...]