Yeryüzünde Bir “Yabancı”
“Toprağın ürününü yemek için ömür boyu zahmet çekeceksin.” Tekvin 3:17 İki dünya savaşının ardından ortaya çıkan “kimlik bunalımı”, insanı, kendisini nasıl tanımlayacağı ve neye inanacağı, neyi ümit edeceği konusunda kararsız kıldı. Ne din kurumu ne de devlet otoriteleri insanlığı bu büyük felâketlere karşı koruyabilmişti. Özellikle Fransız devriminden sonra, tüm dünyada “ulusçu devlet” örgütlenmeleri ile “hümanist” ve “pozitivist” eğitim yaygın olarak kabul gördü. Bu, toplumların yeni varoluş biçimiydi ve bu yeni uygarlık modelinin sloganı da “Bilimsel bilginin ışığında kör inanç, kaba güç ve bağnazlık önlenmelidir” özdeyişiydi. Ancak beklenen olmadı. İki büyük dünya savaşının neden olduğu maddi ve manevi çöküş, aynı [...]